Mevzubahis vatansa gerisi teferruattır


Sözün burasında başa dönüp Atatürk’ten anımsamayı yineleyelim;" Mevzubahis Vatansa gerisi teferruattır!"---...


Mevzubahis Vatansa Gerisi Teferruattır

Bu mesele hakkında “O şöyle öldürdü, bu böyle öldü” gibi cümlelerin geçtiği tartışmalar uzun yıllardır akan kanı açıklamaya yetmiyor arkadaşlar. Bizden bazı şeyleri onların istediği şekilde bilmemiz/düşünmemiz ve tepki vermemiz isteniyor. Ve bizler de tam da onların istediği şekilde davranıyoruz. Yıllardır olup biten hep aynı şey. Bozuk plak gibi her iki taraf da (taraf?) aynı şeyleri tekrar edip duruyor. İktidara yakın haber kaynaklarında meselenin nasıl verildiğini ve gelen yorumları takip ediyor musunuz bilmem ama okudukça midem bulanıyor. “O çocuk iyi ki dövüldü ya da öldürüldü yoksa büyüyünce terörist olup polislerimizi şehit edeceklerdi..Polisimizden allah razı olsun…” Sonra dönüp öteki tarafa bakıyorum. Orda da değişen bir şey yok: “Kürt halkının mücadelesi vs. vs. vs.” Bu nasıl bir mücadele ben anlam veremiyorum. Benim adıma mücadele etsin diye kimseye onay verdiğimi hatırlamıyorum ben. Bunlar, bu gözü dönmüş adamlar mı benim mücadelemi yürütecek allah aşkına? Kimden beslendikleri, tam olarak neyi hedefledikleri, amaçlarını ne olduğu bile belli değil. Adına mücadele ettiği halkı bile tanımayan, onun değerlerine saygısız, kendi çocuklarını öldüren, ölmesine neden olan bu karanlık gücü ben seçmedim. Benim mücadelemi sürdürsün diye bunu mu destekleyeceğim şimd? Bütün Kürtler adına nasıl olur da bu kadar rahat konuşulur anlamıyorum. Yıllardır kendi halkını öldürüyorsun, ölmesine sebep oluyorsun. Sonra da halk için diyorsun. Siz bunu çözebiliyor musunuz? Bir çözen var mı bunu?

Teferruatlar artık can sıkıyor. Mevzubahis vatan ve millet… Şimdi hep beraber üzüm bağında birlikte üzüm yeme zamanı… 13 yıllık iktidarı ve elinde bulundurduğu güçle AKP, diğer partilere bir zeytin dalı uzatarak “teferruatları” mevzubahis olmaktan çıkarabilir; Ahmet Davutoğlu’nun balkon konuşmasında söyledikleri hayata geçirilip, hayatımıza sirayet etmiş gerilim iklimine de son verebilir. Bunu başarmamız zor olmasa gerek… Hep beraber yapabiliriz!

Mecburi Seçim Yazısı 1: Mevzubahis Vatansa Gerisi Teferruat mı?

Ülkemizde kısır siyaset tartışmaları, halkı oyalayan boş mevzular, kutuplaşmalar, bizden olanlar – olmayanlar yaklaşımları, sert ve kırıcı siyasi üslup, git gide artan gerilim ve buna benzer şeyler artık teferruat haline gelmeli. İktidar ve muhalefet neden bir olmuyor, neden olmasın? Amaç üzüm yemek mi, bağcıyı dövmek mi?

Neyse, Omer biz burada PKK’yi tartismiyoruz aslinda. Tartisdigimiz bir devletin kendi vatandaslarina saglamakla yukumlu oldugu (anayasayla babayasayla belirlenmis oldugu) asgari (azami bile degil ha) duzeyde guvenlik, esitlik, ve haklardan soz ediyoruz. Yani devletin kendi yasasini dahi cignemesinden soz ediyoruz. Devlet kendi yasalari karsisinda dahi sucludur. Bunu aklamak icin uydurulmus mazeretler, akil yurutmeler, samar oglani yaratmalar, ilgi odaklarini degitmalar vb hepsi devletin terorune canak tutmakta onun terorune onay vermektedir. Gecenlerde Obama CIA’de konusurken guzel bir sey dedi. (Obama ve Amerika degil tartisdigimiz onun icin sadece Obama’nin dediklerini devlet teorisi bakimindan aliyorum) Siz iskence yapamazsiniz, siz bu ulkenin temeli olan ilkeleri cigneyemez, lekeleyemezsiniz dedi. Bu nedenle isiniz zor. Benim de isim zor. Cunku bizi baglayan yasalar var. Biz bu yaslar cercevesinde ideallerimizi gerceklestirir guvenligimizi korursak o zaman gercek baris ve guvenligi yakalriz dedi. Yani mesele karsidakinin yaptiklari ya da yapacaklarini mazaret sayip kendi insanini terorize edip etmemektir. O cocugun PKK tarafindan ana karninda dahi egitilmis oldugunu varsay. Devlet olarak senin gorevin onu daha iyi bir vatandas olabilecek kosullari yaratip karsiyi oylece alt etmektir. Sen de yilanin basi kucukkken ezilirle hareket edersen asla barisi goremezsin. Yahu once ben devlet olarak ne yapiyorum ki cocuklari dahi kendime dusman ediyorum sorusunu sormasi gerekir.

Mevzubahis Vatan İse Gerisi Teferruat mı

Daha birçok konu, politika, yaklaşım var. Şu tek konu üzerinden bile bakıp basit değerlendirme yaptığımızda “mevzubahis vatan, millet olduğunda, gerçekten gerisi teferruat mı oluyor?” diye sormadan edemiyor insan… Ben kişisel olarak CHP’yi destekleyen, hatta parti üyesi olan bir kişiyim. Ama burada bahsettiğim konu, siyasi partiler, liderler, kişiler üzerinde, tüm toplumu ilgilendiren bir konu. Gerektiğinde CHP, AKP ile ortak çalışma yürütebilmeli; AKP, CHP ve diğer muhalefet partileriyle birlikte hareket edebilmeli… Belki de, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oynamak istediği “ülkenin yegane lideri” rolünü, bu minvalde işleterek, siyasi partileri ve uygulamaları bir araya getiren kişi olarak, bir devlet adamı sorumluluğuyla yürütebilir, yürütmeli…

Atatürk, demek istemiştir ki, Sakarya Savaşı sırasında, işgal altındaki ülkenin bir yanında oluşturulan savunma hattı yetersiz kalacak vatanın tamamı içine alınacak ve böyle savunma gerçekleştirilecektir Onun bu söylemi askeri dehasının somut ürünüdür.

Atatürkün Söz konusu vatansa, gerisi teferruattır diye bir lafı ..

Hayat, teferruat değil mi? “Çıplak hayat”tan fazlası olan hayat… İnsanları emek ederek var ettikleri, yaşamaya değer olan hayat, teferruatta. Dünyayla ve öteki insanlarla meşgul olmak, onlarla sahici bir ilişki kurmak, teferruata dalmadan, teferruata ehemmiyet vermeden, teferruat üretmeden olur mu? Gülten Akın’ın Ayrıntılar İlâhisi [1] nasıl başlıyor: “Ben neyi kimden aldım, nerden aldım/ her şeyi bir yerden aldım…”

Polis öldürür, devlet de istediği zaman terörünü estirir. “Bak bunları yapma, bunlar kötü.” diyebilir mi kimse? Diyemez. Biz bundan dolayı karşı değil miyiz bu kavramlara? Evet.
Eğer bir eylem yapılıyorsa, bunun tüm olasılıkları titizlikle hesaplanır. Bir hapishane direnişinde kaç kişinin ölüm orucuyla mezara gireceği çok önceden bellidir. Bir gösteri yürüyüşünde kimlerin polisten dayak yiyeceği, provokasyonun polisten mi yoksa eylemcilerden mi geleceği bellidir. Silahlı eylemlerde minimum ölü sayısı bilinir.
Şimdi siz bana çok üst düzey örgütçüleri olan PKK’nın, senelerdir ölen çocukların öleceğini bilmediğini söylerseniz, hele ki artık sağır sultanın bile “Mardin’de bir şeyler olacak.” dediği bir zamanda söylerseniz; “bi siktirin gidin.” derim.


Vatan Şeref İse, Gerisi Teferruat: Kumarhanenin İçerisinde Sadakat Do

"Mevzubahis vatansa gerisi teferruattır" sözü Cennet Mekân Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e aittir.

Mevzu vatan ise gerisi teferruattır

"Mevzubahis vatansa gerisi teferruattır" sözü hem söz hem de söyleyen ağız olarak en çok cephede, içerde ve dışarda vatan savunmasında görev alan kahraman askerlerimiz ve güvenlik güçlerimize yakışmaktadır. Allah onları her şartta korusun…

Söz konusu Vatansa gerisi teferruattır…

23 nisanda “” sorusunu yeniden sormak gerek demek ki bundan böyle; çocukların ve çocukluğun her bakımdan tarümar edildiği değil sırf, daha da ötesinde derinlerdeki ayrımcılıklarla “” olarak cezalandırıldıkları ve “koca adam gibi” göründüklerinde de hesapsız ve sorgusuz ve dahi hukuk nezdinde sucsuz ve cezasız kalacak şekilde katledilebildikleri de unutulmasın diye.

Mevzu bahis Vatansa gerisi teferruattır.

Mustafa Kemal’e atfedilen “Mevzu-u bahis olan vatansa, gerisi teferruattır” sözünü, 2008 başlarında dönemin Genelkurmay Başkanı Büyükanıt kullanmıştı. Ardından, İstanbul Üniversitesi rektörü Mesut Parlak ve İnönü Üniversitesi rektörü Hilmioğlu, bu sözü tekrarlamışlardı – üniversitede başörtüsü yasağını ‘temellendirmek’ üzere! O aralar, gazeteci Sevilay Yükselir, (Habertürk, 26 Şubat 2008), Atatürk Araştırmaları Merkezi Kurucu Başkanı profesör Utkan Kocatürk’ten, bu sözlerin “maalesef” Atatürk’e ait olmadığını öğrendiğini yazmıştı. Tesellisi, Prof. Kocatürk’ün şu hükmüydü: “Bu bir Atatürk vecizesi değildir ama Atatürk’çe bir sözdür.” Yani ‘mevzû’ vecize.

Mevzu bahis vatansa gerisi teferruattır

Orada kalmadı, başka sahalara yayıldı. Öncelikle futbol sahasına. Yakın zamanlarda, Galatasaray’ın UltrAslan taraftar grubundan, Fatih Terim’den, Fenerbahçe başkanı Aziz Yıldırım’dan, kulüpleri söz konusu ise gerisinin teferruat olduğunu bildiren beyanlar duyduk.